Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Katya, -Aşk geçti Mitya, diye devam etti, ama geçmişimiz benim için acı duymadan hatırlanmayacak kadar değerli. Bunu asla unutma. Olabilecek şeyi şimdi, sadece bir an için, gerçekmiş gibi kabul edelim. Dudaklarında acı bir gülümseme, gözlerinde sevinç ışıkları vardı. -Artık sen de, ben de başkasını seviyoruz, ama gene de sen beni, ben de seni sonsuzluğa kadar seveceğiz, bunu biliyor muydun? Ömrünün sonuna kadar sev beni, duydun mu? Sesinde âdeta tehdit titremeleri vardı. Mitya, her kelimede soluk alarak, -Seveceğim, dedi, ve... biliyor musun Katya, ben seni, beş gün önce, o akşam da seviyordum... Yere düştüğün... seni dışarı çıkardıkları zaman... Ömrümün sonuna kadar! Evet, hep böyle olacak... Böylece birbirlerine anlamsız, delice, belki de aslında ger çek olmayan şeyleri tekrarlıyor, o anda söylediklerinin her kelimesine inanıyorlardı.
Sayfa 1012 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim dinle, sana bir şarkı söylüyorum özlem dolu dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim oysaki sen aradığım, bulduğumsun benim oysaki bu en güzeli kavuşmaların bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma en mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın yeter ki mahşere dek beni özle, beni sev zamanların en ölümsüzünde yaşat beni işte geldim yanına alev alev, dopdolu al, dilediğin gibi yeniden yarat beni
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
"Her zaman olacak daha iyileri.. Daha güzel, daha çalışkan, daha başarılı, daha zayıf, daha marifetli, daha erdemli, daha yakışıklı, daha zengin, daha, daha, daha.. sürekli bu kelimeyi tekrar ettiğinizde anlamını kaybettiğini fark ettiniz mi?.. Beni böyle sev seveceksen, olduğum gibi göreceksen."
Sırtüstü yatıp dinlendik biraz, ılık bir esinti vardı. Bir süre sonra doğrulup tentürdiyotu sürdü. Sigaralarımızı yaktık, yavaşça konuşarak oturduk orada. Gitmeye karar verdik sonunda. Evinin kapı­ sına kadar götürdüm. Orada durup kucaklaşırken birden sımsıkı yakaladı beni ve sürükledi. «Bırakamam seni daha,» dedi. Der demez de üstü­ me
Sayfa 81
Tespit edebildiğim kadarıyla yurdum insanının öğrenilmiş çaresizlik içinde huzurla yaşamak için bulduğu 6 eşsiz yol bulunmaktadır. 1. Suç ortaklığı sistemi. Prof. Dr. Mehmet Altan'a göre Doğu toplumlarında bireyler Batıklardan farklı olarak karar alırken çevresine danışır, böylece başarısızlık durumunda suçluluk duygusu yaşamaz. Ortak
Parmaklan hiç zorlanmadan içime kayıveriyor Evet buna ne şüphe diyor beni onaylamasına. Bu kadar çabuk uyanldığım İçin benimle dalga geçiyor ama ben de onun penisinin kazık gibi olduğunu hissedebiliyorum. Onu daha da azdırmak umuduyla kalçamı ona sürtmeye başlıyorum. Vay vay yaramaz mısın sen? Hem de çok diyorum ve arsızca beni bir daha
Sayfa 112
Reklam
Güzel sev beni kibar sev usul usul belli etmeden sev gizlice ama anlayarak sev ben olduğum için sev beni tüm bilginle geçmişinde biriktirdiğin ne varsa ve gelecekte kim olacaksan öyle sev bakarak sev görerek sev duyarak sesimi duyarak söylemediklerimi aklımdan geçenleri dokunarak sev en dokunulmaz yerlerine içimin bilerek sev kimi sevdiğini beni sevdiğini her an her uykuda ve her bilgide sev yemek yerken kitap okurken işinde arabada en zor anında en kolay halinde sev beni şiddetle hırsla sev kıskançlıkla sev yanarak sev kokunla sev her şey çağırsın beni sana öyle sev gelmek için ve hiç gitmemek için tenhada sev uluorta sokaklarda caddelerde insanların bilinçlerinde sev beni sen sen sen sev beni seni sen yapan ne varsa hücrelerin kanın aklın ruhun çocukluğun yediğin tokatla sev beni o gün o tokadı yerken hissettiğin yalnızlıkla sev o yalnızlığı büyüt içinde benim için o günden şimdiye ve bul beni öyle sev korkunla sev beni en derin en derin kimselerin bilmediği kendinin bile gömmeden gizlemeden alenen ve benden saklamayı düşünmeden sev beni insanlar içinde sev beni binler içinde milyonlar içinde hisset orada ve bak ve gör ve öyle sev beni cesur sev beni ya giderse diyerek ve bunu derken sev beni ya o böyle şiddetli sevmiyorsa diye yanarken için ve bu duyguna sarılarak sev beni yüzleşerek sev seni hiç sevmeme ihtimalimle yine de sev beni canın yanarak kızarak hınçla en korkunç yanlarınla sev beni içindeki canavarlarla sev beni...
Sayfa 100Kitabı okudu
Dedem gelsin sonra. Akşam oldu hey, diye gürlesin. Beni görünce dinginlesin. Hemen ellerine atılalım. Opelim. Sút mù bu kokan? Tarladaki başağın özü mü yoksa? Köy sinmiş süveterine. Sarıldıkça. Buram buram. Bütün sev- diklerin gelsin. Hepsine doy. Doyalım da kalkalım sofradan. O gün olduğu gibi. Gece orada kalalım. Sohbet, muhabbet. Çocukluğun dökülsün çocukluğuma. Gün ağarınca dönecek olalım, ninemle dedem bize bakıp içlensinler. Yine gelin, açmayın arayı böyle, desinler. Ninemin elinde bir sepet kızılcık. Sana uzatsın. Şerbet yapasın kuzuma. Şerbet yapasın...
“– Dur, daha bitmedi sözlerim. Yaşlı kadınlara benzer biraz, ama böyle olması senin için daha iyi. Üstelik zavallı bir yaşlı kadın gibidir, bu yüzden de kadınların sevebileceği biri değildir pek. Ama korunmasızlığı, savunmasızlığı onu sevilmeye değer kılıyor; sen de bu yüzden sev onu. Anlıyor musun beni? Anlıyorsun, değil mi? Daşa başıyla onayladı. Biliyordum böyle diyeceğini... senden de bunu beklerdim, -dedi Varvara Petrovna, sonra nedense öfkeli, tiz bir sesle sürdürdü:- Seni sevecek, sevmeli, sevmek zorunda... hatta sana tapmalı! Ama zorunda olmasa bile seni yine se- vecektir, bunu adım gibi biliyorum, çünkü onu tanıyorum. Kaldı ki ben de burada olacağım. İçin rahat olsun, ben hep burada olacağım. Senden yakınacak, sana kara çalma girişimlerinde bulunacaktır, önüne gelene senin hakkında bir şeyler fısıldayacak, sızlanacak, hiç durmadan sızlanacak; bir odadan öbür odaya sana mektuplar yollayacak, günde iki mektup, ama yine de sensiz yapamayacak, zaten önemli olan da bu. Sözünü dinlet ona, dinletemezsen aptalsın demektir. Sana kendini asacağını söyleyecektir, gözdağı verecektir; inanma sakın, hepsi palavradır. İnanma ama yine de kulağın kirişte olsun, saati saatine uymaz bunların, bakarsın asıverir kendini: Güçlü oldukları için değil, zayıf oldukları için yaparlar bunu.”
Güzel sev beni kibar sev usul usul belli etmeden sev gizlice ama anlayarak sev ben olduğum için sev beni tüm bilgin le geçmişinde biriktirdiğin ne varsa ve gelecekte kim olacak. san öyle sev bakarak sev görerek sev duyarak sesimi duya san öylemediklerimi aklımdan geçenleri dokunarak seven dokunulmaz yerlerine içimin bilerek sev kimi sevdiğini beni sevdiğini her an her uykuda ve her bilgide sev yemek yerken kitap okurken işinde arabada en zor anında en kolay halinde sev beni şiddetle sev hırsla sev kıskançlıkla sev yanarak sev kokunla sev her şey çağırsın beni sana öyle sev gelmek için ve hiç gitmemek için tenhada sev uluorta sokaklarda caddelerde insanların bilinçlerinde sev beni sen sen sen sev beni seni sen yapan ne varsa hücrelerin kanın aklın ruhun çocukluğun yediğin tokatla sev beni o gün o tokadı yerken hissettiğin yalnızlıkla sev o yalnızlığı büyüt içinde benim için o günden şimdiye ve bul beni öyle sev korkunla sev beni en derin en derin kimselerin bilmediği kendinin bile gömmeden gizlemeden alenen ve benden saklamayı düşünmeden sev beni insanlar içinde sev beni binler içinde milyonlar içinde hisset orada ve bak ve gör ve öyle sev beni cesur sev beni ya giderse diyerek ve bunu derken sev beni ya o böyle şiddetli sevmiyorsa diye yanarken için ve bu duyguna sarılarak sev beni yüzleşerek sev seni hiç sevmeme ihtimalimle yine de sev...
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Haydi beni böyle sev. Sevilmemden daha önemli tek şey senin güzel sevebilmen!
Akıntıya karşı yüzen balıkları bilir misin?Belki duymuşsundur böyle balıkları,diğer balıkların tam aksi yönünde yüzerler. Neden akıntıya karşı yüzdükleri konusunda birçok düşünce var tabii...Sebep ne olursa olsun parçalanmak uğruna da olsa kendi istediklerini yapmalarıyla ilgileniyorum ben. Bizim ilişkimiz gibi işte...Canımı yakacağını bile bile seni yanımda istiyorum.Parçalanacağımı bile bile sana doğru yüzüyorum.Neden seviyorsun deme.Seviyorum çünkü seviyorum.
Kalbim artık her şeyin en derinindeydi.Abartılı bir hal almıştı duruşum.Seviyordum ve kendime neden o diye soramıyordum.Vazgeçmeyi hiç düşünmezdim.Zaten kalp böyle şeyleri düşünmezmiş,onu da sonradan öğrendim.
Sabah olunca ona içimdeki her şeyi söyleyeceğim diyorsunuz ama onun karşısına bile çıkamıyorsunuz.Aşk tam da böyle bir şey işte.Konuşturacakmış gibi yapan ama her seferinde korkutup susturan.Sustuğunuz her şey aynı şekilde devam edebilir ama konuştuğunuzda ya kazanırsınız ya da kaybedersiniz.İşte seven bir insan kaybetme riski milyonda bir de olsa,o riski göze alamıyor çünkü aşk her seferinde kalbin karşısına çıkmıyor. Belki de sırf bu yüzden birileri sürekli olarak içinden seviyor.Kimileri öyle alışıyor ki içinden sevmeye,dışını unutuyor.İçinden sevmek de güzel ama elini tutmak da ayrı bir güzel olabilir tabii...Sonumu merak ederek uyudum gecelerce ve yine aklımda onunla uyandım her seferinde...
561 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.